Ahilik Masada Kaldı!
23 Ocak 2025, Perşembe 15:15
Bir Yemek Masasında Buluşanlar...
Karabük’te olup bitenler bir yana, bir yemek masasında toplananlar ve bu masanın temsil ettikleri, hikâyenin asıl dikkat çeken tarafı. Haftada bir gün dükkânların kapalı olması yönünde çoğunluğun talebini dinleyen ve bu talebi Ticaret Bakanlığı onayıyla hayata geçiren bir oda başkanı var. Her şey prosedüre uygun, her şey yasalar çerçevesinde ilerliyor. Ancak bu kararı istemeyen bir kuaför, mahkeme yoluna gidiyor ve ceza iptal ediliyor.
Buraya kadar her şeyin anlaşılır olduğunu varsayabiliriz. Ancak işin ilginç tarafı, mahkeme zaferi sonrası verilen bir yemeğin çevresinde şekilleniyor. Bu yemeğe kimlerin katıldığına baktığımızda, odadaki çoğunluğun iradesini temsil eden başkanın karşısında duran bir kişinin davetine, esnaf odası başkanlarının, MHP İl Başkanı Cenk Gedikoğlu’nun ve basın mensuplarının katıldığı bir tabloyla karşılaşıyoruz.
Peki, burada sormamız gereken soru şu: Bu yemeğe katılanların durduğu nokta neyi temsil ediyor? Çoğunluğun iradesini hiçe sayarak bireysel bir mücadelenin yanında mı duruluyor, yoksa kişisel çıkarların ya da siyasi manevraların bir gövde gösterisi mi yapılıyor?
Berberler Odası Başkanı’nın sosyal medyadaki paylaşımı durumu daha da netleştiriyor: “126 kişi kapatmak istiyor, 1 kişi açmak için mücadele ediyor.” Bu kadar açık bir tablo karşısında, 126 kişinin kararına karşı bir kişinin galibiyetini kutlamak nasıl bir anlayışı temsil ediyor?
Oda başkanları, esnafın çoğunluk talebine göre hareket ettiklerinde yargılanıyorsa, o masaya oturanların tavrı nasıl yorumlanmalı?
Bu yemek bir zafer kutlaması mı, yoksa toplumsal iradenin hiçe sayılmasının sembolü mü?
Basın mensuplarına ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Onlar hangi bakış açısını temsil etmek için o masadaydı? Toplumu bilgilendiren kalemlerin, bu kadar hassas bir meselede taraf gibi görünmeleri, gazetecilik etiği açısından ne kadar doğru?
Ve MHP İl Başkanı Cenk Gedikoğlu… Bir siyasi figür olarak, esnafın çoğunluğunun iradesiyle alınan bir kararın karşısındaki bir davette yer almak, nasıl bir duruş sergilemek anlamına geliyor? Siyasetin temel taşlarından biri halk iradesini gözetmek değil midir?
Alev Alatlı’nın o meşhur sözünü hatırlayarak yazıyı sonlandıralım: “Her yasal olan hak helal değildir.” Ancak bu söz, sadece yasal süreçler için değil, etik ve toplumsal duruşlar için de geçerlidir.
O masada oturanlar, bu soruyu kendilerine bir kez daha sormalı: “O masada olmak helal mi?”
Afiyet olsun, demekten başka bir şey kalmıyor...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum